Vahşetin Çağrısı (Kısaltılmış Metin)
Vahşetin Çağrısı Kitabı Satın Alınırken Dikkat Edilmesi Gerekenler Nedir?
Vahşetin Çağrısı ya da diğer adı ile Yabanın Çağrısı, Amerikalı gazeteci ve roman yazarı Jack London’ın 1903 yılında yayımlanan, adı Buck olan evcil bir kızak köpeğinin, sahibinden habersiz bir şekilde vahşi doğaya girmesi sonucunda vahşi doğaya uyum sağlaması ve doğada yaşadığı olayları konu edinen, yazarın tüm dünyada en çok okunan ve birçok dile çevrilen romanlarından biridir.
Jack London (12 Ocak 1876, San Francisco - 22 Kasım 1916, Kaliforniya), yazarlık yaşamında elliden fazla kitap yazmış, ticari dergi romanının öncüsü ve yazarlıktan yüksek gelir elde edebilen ilk Amerikalı yazarlardan biri olan gazeteci ve roman yazarıdır. Vahşetin Çağrısı isimli eseri yazarın adını duyurmasını sağlayan kitabıdır. Günümüzde de yazarın en popüler eserlerinden olan "Vahşetin Çağrısı" 2020 yılında filme uyarlanmıştır.
Vahşetin Çağrısı Kitabının Yazarı Kimdir?
Vahşetin Çağrısı kitabının yazarı Jack London’dır. Jack London, 12 Ocak 1876’da San Francisco’da dünyaya gelmiştir. Annesi spiritüalist bir müzik öğretmeni olan Flora Wellman’dır. Dünyaya geldiğinde kendisine John Griffith London adı verilmiştir. Üvey babası Chaney John London, annesi ile evlendiğinde henüz 8 aylık olan Jack London, öz babasını hiçbir zaman tanıyamamıştır. Üvey babası iyi bir insandır ve yazara baba sevgisini üvey babası vermiştir. Jack London’a doğumundan sonra annesi değil belli bir döneme kadar eski bir köle olan Virginia Prentiss bakmıştır. Virginia Prentiss, Jack Londo için anne imgesini karşılayan kişidir.
Jack London’ın 14 yaşına kadar kullandığı isim John London’dır. Yazar, evde Johnny olarak çağrılmıştır. İlkokulu Oakland’da okuyan London, küçük yaşta kitaplarla tanışmıştır. Yerel kütüphaneden aldığı kitapları okuyarak kendini geliştiren Jack London, 8 yaşındayken "Signa" kitabı okumuştur. Bu kitap yazarın hayatında önemli bir yere sahiptir. Oakland Yerel Kütüphanesi’nde kütüphaneci olarak çalışan Coolbrith, Jack London’a kitaplar vermiş ve yazarın hayatında önemli gelişmelere sebep olmuştur.
Jack London, henüz küçük yaştayken ailesi maddi açıdan zor zamanlar yaşamıştır. Bu nedenle de yazar çalışma yaşamına küçük yaşta dahil olmuştur. London’ın ilk işi henüz 10 yaşında yaptığı gazete dağıtıcılığıdır. Bu işinden sonra 1889’da evinin yakınında bulunan Hickmott konserve fabrikasında çalışmaya başlamıştır. Jack London’ın uzun saatler çalıştığı bu iş oldukça ağırdır. Oldukça ağır bir iş olmasına rağmen işin kazancı ise azdır. Yazar, bu ağır iş koşullarından kurtulmak ve daha iyi bir kazanç elde etmek için istiridye korsanlığı yapmaya karar vermiştir. Bu işi yapabilmesi için gereken ücreti sütannesi Virginia Prentiss’ten almıştır. Aldığı borçla kendisine Razzle-Dazzle adlı şalopa satın alan Jack London, birkaç ay boyunca bu iş ile uğraşmıştır. London’ın yelkenlisi büyük zarar görüp tamir edilemeyecek hale gelince yazar Kaliforniya Balık Devriyesi’nin bir üyesi olmuş ve işini değiştirmiştir. 1893’te ise çalışmak için Japonya sahillerine gitmiştir. Ülkesine döndüğünde 1893 Krizi’ne denk gelen London, bir süre hint keneviri fabrikasında ve bir elektrik santralinde çalışmıştır. Bu işleri bıraktıktan sonra bir süre çalışmadığı bir dönem geçiren yazar, çalışmadığı bu dönemde serseriliği sebebiyle Buffalo’daki Erie County Cezaevi’nde 30 gün hapis kalmıştır. 30 gün süren bu hapis hayatını “düşünülemeyecek korkunçlukta”, “insanın düşebileceği en derin çukur” sözleriyle anlatmıştır.
Jack London, hapis döneminden sonra Oakland’a dönmüştür. Burada Oakland Lisesi’ne kaydolan yazarın kaleme aldığı bazı eserler “Aegis” isimli okul dergisinde yayımlanmıştır. Jack London, üniversite eğitimi almak için Berkeley Üniversitesi’ne girmeyi başarmıştır fakat maddi nedenlerden dolayı okula devam edememiştir.
Jack London, Klondayk Altın Avı’na katıldığında tarih 25 Temmuz 1897’dir. Başarılı bulunan ilk hikayelerini bu dönemde yazan London, sağlığı açısından zorlu bir dönem yaşamıştır. Yetersiz beslenme sebebiyle iskorbüt hastalığına yakalanmış ve hastalığından dolayı dişetleri şişmiş, ön dişlerinden dört tanesini kaybetmiştir. Jack London, dişlerini kaybetmesinin yanında karın ve bacak ağrılarıyla da mücadele etmiştir. Bir Cizvit papazının ona ve onun gibi çeşitli hastalıklarla boğuşan birçok kişiye yardım etmesiyle sağlığına kavuşmuştur. Yaşadıklarından ve hayatta kalma çabasından ilham alarak da "Ateş Yakmak" isimli kitabını yazmıştır.
Jack London, yazarlık kariyerine Amerika’da düşük maliyetli popüler dergilerinde yayımlanan öyküleri sayesinde başlamıştır. 1900’de "Yoldaki Adam" isimli hikayesi yayımlanan London, bu hikayesinden sonra birçok hikayesini dergi ve gazetelere satmıştır. Jack London, felsefi ve bilimsel konulara meraklıdır. Karl Marx, Friedrich Engels, Friedrich Wilhelm Nietzscheve Herbert Spencer gibi isimlerin eserlerini okumuş ve okuduklarından etkilenmiştir. Oakland’a döndükten sonra yazdıklarını yayınlatmak için çaba sarf eden London, bu dönemi "Martin Eden" isimli romanında anlatmıştır. Yazarlığı bırakmayı düşündüğü bir dönemi de olan Jack London, "The Black Cat" dergisi "A Thousand Deaths" adlı öyküsünü yayınlama karşılığında 40 dolar gibi bir ücret ödeyince bu düşüncesinden vazgeçmiştir.
Jack London, 7 Nisan 1900 tarihinde Bess Maddern ile evlenmiştir. Bu evlilik yazarın ilk evliliğidir. Aynı yıl "Kurdun Oğlu" isimli eserini de yayımlamıştır. İlk evliliğini yaptığı eşine aşık olmayan yazar, bunu dile getirmekten kaçınmamıştır. Evliliklerinde aşk yoktur fakat arkadaşlıkları ve birbirlerine olan inançları oldukça güçlüdür. Jack London’ın bu evlilikten Joan ve Bessie adında iki çocuğu olmuştur. Bu evlilik 1904 yılında sona ermiştir. Yazar ikinci evliliğini 1905 tarihinde Charmian Kittredge ile gerçekleştirmiştir. Jack London’ın ikinci evliliği aşk ve tutku dolu bir evliliktir.
Jack London, “Uçurum İnsanları” isimli eserini yayımladığında tarih 1903’tür. Yazar bu kitapta Londra’nın doğu yakasında yoksulluk içinde yaşam mücadelesi veren insanların hayatlarını, bir gemici kılığında doğrudan gözlemleyerek anlatmaktadır. Natüralist bir metin olarak nitelendirilen bu kitap için London, Londra’nın doğu yakasının yaşantısını yerinde gözlemlemek adına bölgeye gitmiş, yoksul halkın arasına karışmış ve buradaki gözlemlerini kaleme almıştır. 1904’te "Deniz Kurdu" isimli romanını, 1908’de de "Demir Ökçe" isimli distopik karakterli romanını yayımlamıştır. Bu eser Jack London’ın edebi derinlik içeren ilk eseri olarak kabul görmektedir.
Jack London, 22 Kasım 1916 tarihinde vefat etmiştir ve vefat ettiğinde henüz 40 yaşındadır. London’ın ölümünün intihar olup olmadığı hala belirsizliğini korumaktadır. Deniz Kurdu, Yıldız Gezgini, Beyaz Diş, Kızıl Veba, Vahşetin Çağrısı ve Adem’den Önce gibi birçok önemli esere imza atmış olan Jack London’ın California yakınlarında bulunan çiftliği sevenleri için ziyarete açılmıştır. Yazarı seven okurlar bu evi ziyaret edebilmektedir.